Gökyüzü, her zaman insanlar için merak konusu olmuştur. Bu cisimlerin neler olduğu, nasıl oluştuğu ve nasıl hareket ettikleri gibi sorular insanlık tarihinden beri araştırılmıştır. Araştırmalar yapılırken çeşitli hipotezler geliştirildi. Örneğin, Dünya’nın sabit olduğunu, diğer gök cisimlerinin onun etrafında döndüğü düşünüldü. Ancak, yapılan araştırmalar sonucunda bunun böyle olmadığı görüldü.
Araştırmalar, teknolojinin gelişmesi ile artmış, sorular cevaplanmaya başlanmış ve bu konuda önemli gelişmeler elde edilmiştir.
GÖK CiSiMLERiNi TANIYALIM
Hepimizin yıldız denildiğinde aklına 5 köşeli bir şekil gelmektedir. Oysaki yıldızlar küreseldir. Yıldız, uzaydaki bulutsu adı verilen gaz ve toz yığınlarının çekim etkisiyle bir araya gelerek sıkışması ve kendiliğinden ışık saçmasıyla sonuçlanan sıcak ve parlak gök cisimlerine denilir.
Yıldızları hem teleskopla, hem de çıplak gözle görebiliriz. Teleskopla baktığımızda, çıplak gözle baktığımızdan daha çok yıldız görürüz. Gece gördüğümüz yıldızların dışında, gündüz de bir tane yıldız görürüz. Gündüz görebildiğimiz tek yıldız güneştir.
Ömrü tükenmemiş yıldızlar belirli yaşlarda ısı ve ışık yayarlar. Ömrü sona eren dev yıldızlar, şiddetli bir patlama ile parçalanır; ortaya çıkan parçalar, uzay boşluğuna dağılır. Bu yıldızın dağılan parçalarından da daha küçük yıldızlar ve gezegenler oluşur. Yıldızların ortalama ömrü 10 milyar yıldır.
Yıldızların hepsi tek renk değildir. Örneğin gece gördüğümüz yıldızlarla, gündüz gördüğümüz güneş aynı renkte olmadığını görürüz. Aşağıdaki tabloda yıldız renklerini ve onların sıcaklık aralıklarını görebiliriz.
Yıldız renkleri
|
Yıldızların sıcaklık aralıkları (oC)
|
11000 – 28000
| |
11000 – 7500
| |
6000 – 5000
| |
5000 – 3600
| |
3600 – 2000
|
Yıldızlar birbirlerine her zaman aynı yerde görünürler. Geceleri gördüğümüz yıldız düzeni binlerce yıl önce de binlerce yıl sonra da büyük bir farklılık göstermeyecektir. Yıldızların yerlerini değiştirmemesinden yararlanan insanlar, yönlerini bunlara bakarak bulabilmektedirler.
TAKIMYILDIZLAR
Bir arada görülen ve gökyüzünü daha kolay haritalandırmaya yarayan yıldız gruplarınatakımyıldızları denir. Romalılar ve Eski Yunanlılar, yıldız gruplarına hayvanların, çeşitli nesnelerin ve ünlü kişilerin isimlerini vermişlerdir. Aşağıdaki örnekte, eski çağdaki avcılara benzetilen bir takımyıldızı görülmektedir.
![]() |

Avcı Takımyıldızı
![]() |

![]() |
Büyükayı Takımyıldızı |
Resimlerde de görüldüğü gibi takımyıldızları adını aldıkları cisimlerin şekillerine benzemektedir ve bir küme halindedirler.
Güneşin gökyüzünde hareket ettiği yol boyunca sıralanan takımyıldızları 12 tane olup bunlara Burçlar Kuşağı veya Zodyak Takımyıldızları denilmektedir. Koç, boğa, ikizler, yengeç, aslan, başak, terazi, akrep, yay, oğlak, kova, balık olarak adlandırılan burçlar birer takımyıldızdır.
KUYRUKLU YILDIZLAR
Bu olaya halk arasında “yıldız kayması” denir.
Bu olayı gerçekleştiren gök cisimleri gerçekten yıldız mıdır, göktaşı mı yoksa başka bir gökcismi mi?
Kuyruklu yıldızlardan kopan toz tanecikleri ve kaya parçaları Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi bırakır. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere yüksek hızla girip yanan bir meteor da sebep olmaktadır.

Meteorların düştükleri yerde açtıkları çukura meteor çukurudenir. Göktaşlarının Dünya üzerine düşüp açtıkları çukura isegöktaşı çukuru denir.
Ülkemizde de Doğubeyazıt’ta
35 m genişliğinde 60 m derinliğinde bir göktaşı çukurunun olduğunu biliyor muydunuz?
Uzayda sizce sadece bu saydığımız yapılar mı var? Sonsuz değimiz uzay boşluğu sadece meteorlar, göktaşları, yıldızlar ve Güneş’ten mi oluşmakta?
GEZEGENLER

Aşağıdaki tabloya bakarak yıldızlar ve gezegenler arasındaki farkları inceleyelim:
Gezegenler
|
Yıldızlar
|
Yıldızlardan aldıkları ısı ve ışığı yayarlar.
|
Kendilerinden ısı ve ışıkları vardır.
|
Birbirlerine göre konumları değişir.
|
Birbirlerine göre konumları değişmez.
|
Yüzeysel bir tabaka şeklinde görülürler.
|
Nokta görünümündedirler.
|
Kesintisiz görünürler.
|
Yanıp sönecek şekilde titreşirler.
|
Soğuk, katı ve yıldızlara göre çok küçüklerdir.
|
Sıcaklıkları çok yüksektir.
|
Dünya’yı Güneş’in aydınlatıp ısıttığını biliyoruz. Bu kadar büyük bir alanı ısıtan Güneş’in Dünya’dan çok daha büyük olması gerekir. Oysaki Güneş, Dünya’dan küçük bir daire şeklinde görünmektedir. Güneş’in bu kadar küçük görünmesi ile Dünya’ya olan uzaklığı arasında bir ilgi olabilir mi?
İki gök cismi arasındaki uzaklığı kilometre ile ifade etmek bazen yetersiz kalır. Bunun yerine “ışık yılı” birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı uzaklıktır ve gökcisimleri arasındaki astronomik uzaklıkların ölçülmesi için en güzel cetveldir. Bir ışık yılı yaklaşık 9,46x1012 km’dir. Işık yılı, bir zaman birimi olmayıp uzaklık ölçüsü birimidir.
Güneş sistemindeki gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları astronomi bilimiyle ifade edilir. Dünya ile Güneş arasındaki uzaklık 1AB (astronomi bilimi) olarak tanımlanır.
|
Aşağıdaki kavramlardan aynı satırda yer alanların benze mi yoksa farklı mı olduklarını bulup, benzerliğin ya da farklılığın sebeplerini yazalım.

Merkezinde Güneş, çevresinde elips yörüngeler üzerinde dönen 8 gezegen, bunlara ait uydular, küçük gezegenler, göktaşları, meteorlar ve kuyruklu yıldızlardan oluşan gökcisimleri topluluğuna Güneş Sistemi denir. Güneş sistemindeki ısı ve ışık kaynağı Güneştir.
Güneş Sistemimizin bir parçası olan sekiz gezegen, hem kendi etraflarında, hem de Güneş’in etrafında sıralanmış bir şekilde sürekli dönerler. Güneş’e en yakın olandan en uzağa doğru gezegenlerin adlarını sayalım; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Gördüğünüz gibi Dünyamız, Güneş’e yakınlık sıralamasında üçüncüdür.
![]() |
MERKÜR |
Yüzeyinde çok fazla krater vardır. Uydusu ve halkası yoktur.
Çıplak gözle görülebilmesi ancak Güneş ufkun hemen altındayken mümkün olabilir. Merkür mart ve nisan aylarında akşam yıldızı, eylül ve ekim aylarında ise sabahyıldızı olarak en iyi şekilde görülebilir. Küçük teleskoplarla bakıldığında yoğun, beyaz bir cisim hâlinde görülür.
![]() |
VENÜS |
![]() |
DÜNYA |
Güneş’e en yakın 3. gezegendir. Üzerinde yaşam olduğu bilinen tek gezegendir. Yeryüzünün %70’i sularla kaplıdır. Yüzerinde ayrıca dağlar, denizler, vadiler ve aktif volkanlar bulunur. Atmosferinde canlılar için uygun gazlar mevcuttur. Halkası yoktur ancak Ay Dünya’nın tek uydusudur.
![]() |
MARS |
![]() |
JÜPİTER |
Güneş’e en yakın 5. gezegendir. Güneş, Ay ve Venüs’ten sonra en parlak gök cismidir. Küçük teleskoplar ve dürbünler ile bakıldığında şeklinin yuvarlak olduğu kolayca görülebilir. Orta boy teleskoplar ile bakıldığında ise atmosferindeki bantlar ve “büyük kırmızı leke” (Dünya’ya dönük olduğunda) ayırt edilebilir. 63 tane uydusu bulunmaktadır. Hiçbir kara parçası bulunmaz ve çok soğuk bir gezegendir. Bu nedenle Jüpiter de yaşam yoktur.
![]() |
SATÜRN |
Güneş’e en yakın 6. gezegendir. Etrafında gaz toz vb. maddelerden oluşan halkaları vardır. Jüpiter’e göre daha küçük ve Güneş’ten daha uzak olduğu için daha sönük görünür. Satürn’ün halkaları orta boy teleskoplar ile ayırt edilebilir. Dünya her 15-17 yılda bir Satürn’ün halkalarının düzleminden geçer ve bu durumda halkalar görülemez. 56 uydusu bulunmaktadır.
![]() |
URANÜS |
Güneş’e en yakın 7. gezegendir. Küçük teleskoplarla yeşil, yuvarlak bir cisim hâlinde görünür. Uyduları ancak çok büyük teleskoplar ile gözlemlenebilir. Güneş sistemindeki yörüngesinde yan yatmış varil gibi döner. Yüzeyi buz tabakasıyla kaplıdır. Atmosferi zehirli gazlardan oluşmuştur. Bu nedenlerle Uranüs canlı yaşamı için uygun değildir.
![]() |
NEPTÜN |

Yukarıda tanıdığımız gezegenleri şimdi de büyüklüklerine göre sıralayalım. Büyükten küçüğe doğru:
Yukarıda gezegen özelliklerinden bahsederken hep “uydu” kavramını kullandık. Uydu nedir? Şimdi buna bir bakalım…
UYDU
GÜNEŞ, DÜNYA VE AY’IN HAREKETLERİ
Güneş kendi ekseni çevresindeki hareketini 24,5 günde tamamlar. Güneş, gezegenlerin elips şeklindeki yörüngelerinin odaklarından birinde yer alır. Gezegenler Güneş etrafında döndükleri gibi kendi eksenleri etrafında da dönerler.
Dünya kendi ekseni etrafındaki hareketini (günlük) 24 saatte tamamlar. Kendi ekseni etrafında dönerken Güneş’in etrafında da dönmektedir. Ancak bu dönüşünü (yıllık) 365 gün 6 saatte tamamlar.
Dünya Güneş etrafında elips yörüngesinde dönerken dönme ekseninin yörüngeler düzlemine eğik olması bazı bölgelerin Güneş ışığını eğik ve kısa, bazı bölgelerin ise dik ve uzun süre almalarına sebep olur. Dünya üzerinde yaşanan mevsimler bu şekilde oluşur.
Dünya’nın Güneş etrafında dönüşünün sonucu olarak ise gece ve gündüz oluşur.
Ay; kendi ekseni etrafında, Dünya’nın etrafında ve Dünya ile birlikte Güneş’in etrafında da dolanır. Ay’ın Dünya’nın etrafındaki bir turu yaklaşık 27,3 gün sürer. Bu süre Ay’ın aynı evrede tekrar görünmesi için geçen zamandan (29,5 gün) kısadır. Çünkü Ay Dünya’nın etrafında dolanırken Dünya da Güneş’in etrafındaki dönme hareketini sürdürür.
Ay, kendi ekseni etrafındaki dönüşü ile Dünya çevresindeki dönüşünü aynı sürede (27,3 gün) tamamlar. Bu yüzden Ay’ın Dünya’dan daima aynı yüzü görülmektedir. Dolayısıyla Ay’ın yeni aydan son dördüne kadar gözlediğimiz tüm evreleri, Güneş ve Dünya’ya göre konumundan
kaynaklanmaktadır.
GEL GİT OLAYI
Gezegenler arasında kütle çekim etkisi olduğundan dolayı Ay’ın Dünya ekseni etrafındaki hareketi sırasında Dünya’nın Ay’a bakan bu kısmında çekim daha fazla, geri kalan kısmında ise daha azdır. Bu nedenle okyanuslar ve denizler Ay’a doğru fark edilir bir şekilde bir miktar yükselir. Günde iki kez gerçekleşen bu olaya gelgit denir. Bu çekim karalar üzerinde de gerçekleşir ama fark edilemez. Gelgit olayı ayın dolunay ve yeni ay evrelerinde artar.
Herhangi bir gelgit olayı bir önceki güne göre 50 dakika sonra oluşur. Gelgit olayı, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönme hızını azaltır.
GEZEGEN YERİNE GÖKADA KULLANALIM
![]() |
ANDROMEDA |
![]() |
SOMBRERO |
UZAY ARAŞTIRMALARI
İnsanlar çok eskiden itibaren gökyüzünü gözlemlemiş ve bu gözlemlerini taşlara veya kağıtlara çizerek uzun süreli çalışmalar yapmışlardır. Zamanla yapılan gözlemler ve çalışmalar teknoloji geliştikçe artmıştır. Gökcisimlerinin yapısını ve hareketlerini inceleyen bilim insanlarına gökbilimci denir.
Gökbilim araştırmaları milattan önceki yıllara dayanmaktadır.
M.Ö. 200’lü yıllarda Babiller gökyüzünü, Merkür ve Venüs gezegenlerini gözlemlemiş, gökyüzünü çeşitli hayvan vb. isimlerle ayırmışlardır.
M.Ö. 560 yılında Thales isimli Yunanlı astronom ilk kez Güneş Tutulmasının zamanını önceden belirlemiştir.
1600’lü yıllarda teleskopun gelişmesiyle gökyüzünün gözlenmesi ve gök cisimlerinin hareketleri ve gelişimleri daha detaylı olarak incelenmiştir.
![]() |
Hubble uzay teleskobu |
Türk dünyasının astronomi ve matematik alanlarında şöhrete kavuşmuş bilginlerinden biri de Ali Kuşçu’dur. Doğu ve Batı bilim dünyası onu 15. yüzyılda yetişen çok başarılı bir bilim insanı olarak tanır. Bilimsel tartışmalarda bulunan ve Fatih Külliyesi’nde bir güneş saati yapan Ali Kuşçu, İstanbul’un enlem-boylam derecelerini belirlemiştir. Ay’ın ilk haritasını da çıkaran Ali Kuşçu’nun adı, bugün Ay’ın bir bölgesine verilmiştir. Eserlerinden en önemlisi Risale Fi’l-Hey’e (Astronomi Risalesi)’dir. Bu eser, zafer günü tamamlandığı için Fethiye adıyla Fatih’e takdim edilmiştir. Matematik ve astronomi alanlarında büyük bir çığır açan bu eser, Arapçaya tercüme edilmiş ve astronomi alanında aranan bir kitap olmuştur.
1990 yılında Hubble Teleskopunun Dünya çevresindeki yörüngesine yerleştirmesiyle astronomide çok hızlı gelişmeler sağlanmıştır.

Teknolojinin gelişmesi ile insanoğlu gökyüzündeki olayları, değişimleri gözlemlemek, veriler toplamak ve incelemek amacıyla gözlemevleri kurmuşladır. Dünya’da birçok gözlemevi bulunmaktadır. En genişi ABD’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan kurum yani NASA’dır. Ülkemizde de teleskoplardan faydalanılarak uzayla ilgili araştırmaların yapıldığı gözlemevleri bulunmaktadır. Ülkemizdeki bazı gözlemevleri şunlardır:
Deprem Araştırma Enstitüsü
• Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Astrofizik Araştırma
Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi
• Ege Üniversitesi Gözlemevi
• Erciyes Üniversitesi Radyo Astronomi Gözlemevi
• İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve
Uygulama Merkezi
• ODTÜ Gözlemevi
• TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi
KENDİMİZİ DEĞERLENDİRELİM
1)Gezegenlerin arasında hareket eden ve tümüyle gaz durumuna geçmeden atmosfere girerek yeryüzüne ulaşabilen gök cismine ne ad verilir?
A) Meteor B) Galaksi C) Gök taşı D) Takımyıldız
2)I. Işık kaynağı değildir.
II. Küresel şekilde görülür.
III. Belirli bir ömrü yoktur.
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri gezegenleri yıldızlardan ayıran özelliklerdendir?
A)Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I ve III
3) Güneş sistemindeki gezegenlerin Güneş’e yakınlıklarına göre sıralanışı hangi seçenekte doğru bir şekilde verilmiştir?
A) Neptün-Uranüs-Satürn-Jüpiter-Mars-Dünya-Merkür-Venüs
B) Jüpiter-Satürn-Mars-Dünya-Venüs-Uranüs-Merkür-Neptün
C) Dünya-Uranüs-Jüpiter-Neptün-Satürn-Mars-Venüs-Merkür
D) Merkür-Venüs-Dünya-Mars-Jüpiter-Satürn-Uranüs-Neptün
4) Aşağıdaki maddeleri eşleştiriniz.
Güneş sisteminin en büyük gezegeni
|
Gel git olayı
|
Üzerinde yaşam olduğu bilinen gezegen
|
Büyükayı
|
Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi
|
Jüpiter
|
Okyanus ve denizlerin Ay’a yaklaşınca yükselmesi olayı
|
24 saat
|
Kuyruklu yıldızlardan kopan parçalar
|
Dünya
|
Yedi yıldızın bir araya gelmesiyle oluşan takımyıldızı
|
Meteor
|
5) Gezegenlerin sıralanmasıyla ilgili yandaki gibi bir maket hazırlayınız.